400 yıl önce modern insanın mutfağına giren domatesin patlıcangiller ailesinden geldiğini biliyor muydunuz? Peru’dan köken alan “mala aurea” yani “Altın Elma” ya da “poma amoris” yani “Aşk Elması” olarak anılan domatesin başlarda yeşil haliye tüketildiğini biliyor muydunuz? O zamanın insanları domatesin parlak kırmızı renginden korktukları için yeşil iken tüketmişlerdir. Domatese kırmızı rengini veren metabolit ise, başta likopen olmak üzere karotenoidlerdir. Domates alırken en kırmızısını almaya çalışın. Çünkü, domates ne kadar kırmızı ise likopen ve karotenoid içeriği o kadar yüksektir. Domates organik asit, esansiyel (elzem) aminoasit ve posa kaynağıdır. Ayrıca , yüksek miktarda C vitamini ve p içerir. Domates, kolesterol içermeyen, yağ oranı az, düşük kalorili bir besindir. Domatesin likopen, beta karoten ve flavanoidlerden zengin yapısı oksidatif stresten korur yani vücudun çevresel ve psikolojik stresin yarattığı hücresel harabiyetten korur. Likopen yağda çözünen bir bileşik olduğu için domatesten daha çok faydalanabilmek için avokado veya zeytinyağı ile birlikte tüketilmesi önerilebilir. Bu şekilde yani avokado ya da zeytinyağı ile birlikte tüketildiğinde domatesin likopen içeriği 2 ila 15 kat artar. Bununla birlikte, domates ısıtıldığında likopen içeriği kat be kar artar. Domates günlük C vitamini gereksinmesinin yaklaşık %30’unupotasyum gereksinmesinin %11ini, demir gereksinmesinin %- %2’sini karşılayabilir. Domates, kemik dostu olarak bilinir. Domates yapısında bulunan biyoaktif bileşenlerle vücut direncini artırır, sağları parlatır, göz, kemik ve diş dostudur, cildi güzelleştirir. Domatesin bileşiminde bulunan klorojenik asit ve kumarik asit sigara içenler için büyük önem taşır. Çünkü, sigaranın yarattığı doku hasarının minimize edilmesine yardımcı olur